• BIST 9089.86
  • Altın 2324.204
  • Dolar 32.3601
  • Euro 34.9277
  • Lefkoşa 19 °C
  • Girne 20 °C
  • Mağusa 20 °C
  • İskele 20 °C
  • Güzelyurt 19 °C
  • Lefke 19 °C

Türk edebiyatının önemli yazarlarından Oğuz Atay'ın vefatının 41. yılı

"Tutunamayanlar" gibi unutulmaz eserlere imza atan, okurlarına “Ben buradayım sevgili okuyucu, sen neredesin?” diye seslenen yazar Oğuz Atay, vefatının 41. yılında anılıyor.
Türk edebiyatının önemli yazarlarından Oğuz Atay'ın vefatının 41. yılı

Oğuz Atay, 12 Ekim 1934'te Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde Cemil Bey ile Muazzez Hanım’ın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Cemil Bey, ağır ceza yargıçlığının yanında 11 yıl Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilliği yaptı. Annesi Muazzez Hanım ise ilkokul öğretmeniydi.

Küçük yaşlarda ağır bir hastalık geçiren Atay’ın tüm çocukluğu, sorumluluk duygusu yüksek bir annenin sıkı denetimi altında geçti. İçine kapanık bir çocukluk dönemi yaşayan Oğuz Atay, kız kardeşi Okşan’ın doğmasıyla kıskançlık duygusuyla da tanıştı. Çocukluğunda yaşadıkları, ilerleyen yıllarda Atay’ın yazacağı eserlerde kendini hissettirdi.

Küçük yaşlarda okumaya merak saldı

Oğuz Atay, Devrim İlkokulunda öğrenim hayatına adım attı. Okuma bildiği için okula ikinci sınıftan başladı. İlkokul yıllarında sınıf arkadaşlarından farklı özellikler sergiledi ve bu tutumuyla dikkat çekti. Bu da Atay’ın kalabalıklar içindeki ilk yalnızlığıydı.

Atay daha sonra Ankara Kolejine dönüşen T.E.D. Yenişehir Lisesine başladı. Başarılı öğrencilik hayatını burada da sürdürdü. Bu yıllarda yakın arkadaşı, kendinden yaşça büyük Fikret sayesinde, kitaplarla daha fazla haşır neşir olmaya başladı. Kitapların yanı sıra klasik müziğe de ilgisi arttı. Atay, hayatının bu döneminde içine kapanık hallerinden vazgeçerek insanlarla vakit geçirmeye çalıştı. 

Lise yıllarında ülke çapında üne sahip Turgut Zaim ve Eşref Üren gibi ressamlar, resim öğretmeniydi. Atay, bu isimlerden etkilenerek resim sanatına önem vermeye başladı. Yenişehir Lisesinin “Meşale” adlı yıllığında çizdiği karikatürlerin yayımlanmasının yanında, tiyatro gruplarında yer aldı. 1951 yılında okulu birincilikle tamamladı.

Babasının isteğiyle mühendis oldu

Daha sonra sınavlara giren Oğuz Atay, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nü kazandı. Dönemin en başarılı öğrencilerinin okuduğu bölümünü pek sevmedi. Çünkü bu, Oğuz Atay’dan çok babasının tercihiydi.

Lise yıllarındaki çalışkan öğrenci görüntüsünü üniversitede yakalayamadı. Ancak okuma hevesini üniversite yıllarında da bırakmadı. Onun için bu dönemde en önemli kazanımlardan biri, İnşaat Fakültesi Dekanı Mustafa İnan ile tanışmak oldu. Atay, daha sonrası hocasını konu edinen bir biyografik roman yazdı.

Atay, üniversiteyi bitirdikten sonra Anayol Mühendislik Şirketinde 6 ay mühendis olarak çalıştı. Bu yıllarda ikamet ettiği Beyoğlu’nda, edebiyatçıların uğrak mekanı Baylan Pastanesi'ne sık sık giderdi. Ferit Edgü, Cevat Çapan, Demir Özlü, Hilmi Yavuz ve Onat Kutlar gibi isimlerle de burada arkadaşlık etti. 

Daha sonra Turhan Tükel’in öncülük ettiği bir arkadaş grubunun içinde yer aldı. Halit Refiğ, Metin Erksan ve Kemal Tahir gibi isimlerle tanıştı.

"Tutunamayanlar" romanıyla TRT’den ödül kazandı

1957-1959 yılları arasında askerlik yapan Atay, askerliğinin ilk 6 ayını İstanbul’da, kalan kısmını da Ankara’da geçirdi. Ankara’da geçen bu zamanda, Pazar Postası dergisi çevresinde toplanan gençlerle arkadaşlık etti. Ece Ayhan’ın, Korkut Boratav’ın evindeki toplantılara katıldı. Cevat Çapan ve Vüsat O. Bener ile sıkça görüştü.

Askerden sonra, tamir ve kontrol elemanı olarak Kadıköy vapur iskelesinin yapımında çalıştı. Daha sonra, İstanbul’da Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü'nde öğretim üyesi oldu.

Oğuz Atay, 2 Haziran 1961’de Fikriye Fatma Gürbüz ile evlendi. 6 yıl süren bu evlilikten Özge adını verdikleri bir kızları doğdu.

1975'te doçent olan Atay, "Topografya" adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayımlandı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar'ın yayımlanmasından sonra, önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazandı.

Büyük projesini bitiremeden hayatını kaybetti

Atay'ın büyük etki yaratan “Tutunamayanlar” adlı eserini, 1973'te çıkardığı “Tehlikeli Oyunlar” adlı ikinci romanı izledi. Hikayelerini “Korkuyu Beklerken” başlığı altında toplayan Atay, 1911-1967 yılları arasında yaşamış Prof. Mustafa İnan'ın hayatı konu eden “Bir Bilim Adamının Romanı”nı 1975 yılında yayımladı. Atay’ın “Oyunlarla Yaşayanlar” adlı oyunu ise Devlet Tiyatrosunda sahnelendi.

Atay, beyninde çıkan tümör nedeniyle büyük projesi "Türkiye'nin Ruhu"nu yazamadan 13 Aralık 1977'de, İstanbul'da hayatını kaybetti. Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'na defnedildi.

Kitapları ölümünden sonra büyük ilgi gördü

Kitaplarında hayalle gerçeğin birbirine karışması, Oğuz Atay’ı postmodernist roman kategorisinde eser veren ilk yazar yaptı.

Atay’ın yapıtları eleştiri, mizah ve ironi barındırıyordu. 

Sağlığında hiçbir eserinin ikinci baskısı yapılmayan Atay'ın kitapları, ölümünden sonra büyük ilgi gördü ve defalarca basıldı. Yıldız Ecevit'in hazırladığı Oğuz Atay biyografisi “Ben Buradayım... - Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası” 2005 yılında yayımlandı.

"Tehlikeli Oyunlar" romanı 2009 yılında Seyyar Sahne tarafından aynı adla tiyatro oyununa uyarlanarak sahnelenmeye başladı ve hala sahneleniyor.

Ayrıca, Kastamonu Valiliği 2007 yılından beri Oğuz Atay Edebiyat Ödülleri veriyor.

Diğer Haberler
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Ada Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.