• BIST 8718.11
  • Altın 2245.336
  • Dolar 32.3297
  • Euro 35.1889
  • Lefkoşa 11 °C
  • Girne 14 °C
  • Mağusa 10 °C
  • İskele 10 °C
  • Güzelyurt 10 °C
  • Lefke 11 °C

Osmanlı’da merhametin ve estetiğin sembolü: Kuş evleri

Osmanlı’da köşk, cami, mescid, türbe, çeşme gibi yapıların duvarlarına inşa edilen kuş evleri, canlılara gösterilen merhamet ve sevginin yanı sıra mimari estetiğin sembolleri olarak da halen varlıklarını sürdürüyor.
Osmanlı’da merhametin ve estetiğin sembolü: Kuş evleri

Osmanlı’nın canlılara olan sevgi ve merhametinin, en önemli kanıtlarından biri mimari yapılarındaki kuş evleridir.

Gündelik hayata dair hemen her şeyi, canlının huzurunu sağlamak için tasarlayan Osmanlı Devleti, Türk-İslam medeniyetini farklı milletlerden oluşan tebaasının da zenginliğiyle daha da yükseğe taşıdı.

İnsanların huzur, güven ve adalet içinde yaşamalarını sağlamalarının yanında hayvanların da güvenli ortamda hayatlarını sürdürebilmeleri için önemli eserler ortaya konuldu. İşte kuş evleri de bu eserlerin başında yer alır.

Kuşların sığınabilecekleri ve rahatça yuva yapabilecekleri sırça köşkler, döneminin sanatkarları tarafından şekillendirilmiş ve hayvanlar için özel vakıflar kurulmuş. Leylekler için oluşturulan ‘Gurabahane-i Laklakan’ da bunun en nadide örneklerindendir.

Mazisi 13.-14. yüzyıllara kadar dayandırılabilecek bu yapılar, Osmanlı döneminde, Van’dan Kavala, Selanik ve Gjirokastra’ya kadar uzanan topraklarda çeşitli şekillerde yer alır.

Kuş evleri ikiye ayrılıyor

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Özlem Özer Tuğal, bu yapıların daha önce ahşaptan da yapıldığını hatırlatarak, sadece taş yapıların günümüze kaldığını söyledi.

Bu mimariye örnek olarak Seyyid Hasan Paşa Medresesi’nde bulunan kuş eviyle ilgili bilgi veren Tuğal, şunları anlattı:

“Binanın dershanelerinin güneye bakan kısmında saçağın altında çok büyük bir saray şeklinde kuş evi bulunmaktadır. İki katlı olarak inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde iki çeşit kuş evi bulunmakta… Dışa taşmalı, cumbalı dediğimiz kuş evleri ve sadece dışarıdan kemer şeklinde gözüken hücreli kuş evleri olarak ikiye ayrılır. Buradaki de dışa taşmalı, cumbalı iki katlı kuş evidir.”

İstanbul’daki birçok yapıda rastlamak mümkün

İstanbul’daki serüveni 16. yüzyılda başlayan kuş evleri, 18. yüzyılda en parlak devrini yaşamış.

Başta Tarihi Yarımada olmak üzere pek çok tarihi semtte örnekleri görülen kuş evleri, "Kuş köşkü, "Kuş sarayı", "Serçe sarayı" ve "Güvercinlik" adlarıyla anılıyor. Kuş evlerinin rüzgar almamasına, güneşten ve yağmurdan korunmasına dikkat edildiği görülüyor.

İstanbul'daki kuş evi örneklerini Sultan Üçüncü Mustafa Türbesi, Üsküdar Valide Sultan Camii, Üsküdar Ayazma Camii, Kara Mustafa Paşa Medresesi, Topkapı Sarayı Darphane- i Amire, Seyyid Hasan Paşa Medresesi, Ragıb Paşa Mektebi, Sultan 1. Mahmud Mektebi, Laleli Camii, Taksim Maksemi, Eminönü Yeni Cami, Eyüp Sultan Camii, Bali Paşa Camii gibi eserlerde görmek mümkün.

TRT

  • Yorumlar 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Ada Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.