• BIST 9079.97
  • Altın 2324.233
  • Dolar 32.3553
  • Euro 34.9392
  • Lefkoşa 14 °C
  • Girne 16 °C
  • Mağusa 16 °C
  • İskele 16 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • Lefke 14 °C

Ekşi karadutlar doku kültürüyle korunuyor

Türü yok olma tehlikesi altında bulunan ekşi karadutlar, Erciyes Üniversitesinin projesiyle koruma altına alınıyor.
Ekşi karadutlar doku kültürüyle korunuyor

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kahraman Gürcan ve yüksek lisans öğrencileri, Türkiye'de üretimi yapılan en eski meyvelerden ekşi karadutların yaşlı olanlarının Türkiye'deki haritasını çıkardı.

Çoğunluğu Cumhuriyet öncesinde dikildiği belirlenen ekşi karadutların türünün tükenmek üzere olduğu, aşılama yöntemiyle çoğaltılamadığı tespit edildi.

Bunun üzerine Doç. Dr. Gürcan ve öğrencileri, Genom Kök Hücre Merkezindeki laboratuvarlarında doku kültürüyle ekşi karadut fidanı çoğaltmaya başladı.

Birçok insan çocukken yediği tadı bulamıyor

Doç. Dr. Gürcan, ekşi karadut dahil birçok meyvenin fidanlarının Avrupa ve ABD'den getirildiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'de değerli çok fazla genetik materyal bulunduğunu ancak bunlar tarıma aktarılmadığı için gün geçtikçe kaybolduğunu söyledi.

Birçok insanın çocukken yediği elma, armut ve dutun tadını bulamadığını söylediğini vurgulayan Gürcan, şöyle konuştu:

"Çünkü ABD çeşitleri bizim Türkiye'deki piyasaya hakim oluyor. Şu an elmada neredeyse kendi yerli çeşitlerimizin hiçbirini çoğaltmıyoruz, tamamen ithal çeşitler hakim. Karadutta da Avusturya dutu piyasaya hakim. Halbuki sadece Kayseri'de bile Avusturya dutundan çok daha kaliteli, aroması çok güzel olan dut çeşitleri var. Karadutların çoğunluğu Osmanlı'dan ve Cumhuriyet döneminden kalma. Kimse bu dutları değerlendirip özelliklerini belirleyip yetiştiriciye önermemiş. Biz, batıdan ülkemize olan fidan göçünü tersine çevirmek istiyoruz. Kayseri'de 800-1000 yaşında anıt karadut ağaçlarımız var, sayıları her geçen gün azalıyor."

Bin yıllık ekşi karadut ağaçları da var

Doç. Dr. Gürcan, ekşi karadutların varlığını belirlemek için Hakkari'den Edirne'ye kadar bütün ülkeyi gezdiklerini ve 400 kadar yaşlı karadut ağacı tespit ettiklerini açıkladı.

Gürcna, genç ağaç yetiştiriciliğinin ise İzmir'de, Van Gölü kenarında, Adıyaman ve Balıkesir'de yapıldığını belirtti.

"Genellikle asırlık karadut ağaçlarına türbe ve külliyelerde rastlıyoruz. Örneğin Hacı Bektaş Veli Türbesi'nde 5 karadut ağacı var, Eskişehir'de Seyit Gazi Türbesi'nde ve yine başka şehirlerde de bin yıllık ekşi karadut ağaçları var. Bu türbelerde yatanlar Orta Asya ya da Horasan'dan gelirken beraberlerinde bu fidanı getirmiş olabilirler ya da fidan Anadolu kökenli de olabilir."

"Küçük bir kabın içinde 70 fidan çoğaltabiliyoruz"

Gürcan, aşılama yöntemiyle ekşi karadut fidanı elde etmenin elma ya da kayısı gibi diğer meyvelere oranla zor olduğunu, bu nedenle asırlık ağaçlardan doku alarak laboratuvar ortamında seri çoğalttıkları bilgisini verdi. Üretim sürecini anlatan Doç. Dr. Gürcan, şunları söyledi:

"Laboratuvar ortamında bunlara bebek gibi muamele ediyoruz. Kapların içine aldığımız dokulara özel besinler veriyoruz, yöntemimiz tamamen organik. Uygun sıcaklık ve nem bu bitkilerin köklenmesini sağlıyor. Bu sisteme doku kültürü diyoruz. Küçük bir kabın içinde 70 fidan çoğaltabiliyoruz."

Diğer Haberler
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Ada Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.