• BIST 8718.11
  • Altın 2241.459
  • Dolar 32.3269
  • Euro 35.1612
  • Lefkoşa 11 °C
  • Girne 14 °C
  • Mağusa 10 °C
  • İskele 10 °C
  • Güzelyurt 10 °C
  • Lefke 11 °C

Aşı yaptıran gönüllüler her aşamada sıkı takipte

Koronavirüsten korunmak için geliştirilen aşılardan bazıları Türkiye'de de gönüllüler üzerinde uygulanıyor. Gönüllüler uygulamanın her aşamasında yakından takip ediliyor.
Aşı yaptıran gönüllüler her aşamada sıkı takipte

Faz-3 çalışmaları kapsamında Türkiye'de de 15 Eylül'de başlanan Çin menşeli COVID-19 aşı uygulaması, yüksek riskli sağlık çalışanları ve normal riskli gönüllüler olmak üzere iki aşamada devam ediyor.

Aşı uygulaması, Türkiye'de 12 şehirde 25 merkezde sürüyor. COVID-19 aşısının 12 bin 450 gönüllü üzerinde uygulanması planlanıyor.

Yüksek riskli sağlık çalışanlarına yapılan aşı uygulamalarının güvenlilik verileri olumlu değerlendirildiği için aşının kapsamı vatandaşlara da açılarak şu anda talep eden gönüllüler üzerinde gerçekleştiriliyor.

Her 3 kişiden 2'sine gerçek aşı uygulanıyor

Aşılamanın devam eden aşamalarında her 500 gönüllüde ara değerlendirme raporları hazırlanıyor. Ara güvenlilik raporuna göre, aşının önemli bir yan etkisi bulunmuyor. En sık görülen yan etkiler yorgunluk, baş ağrısı, kas ağrısı, ateş ve enjeksiyon yerinde ağrı olarak raporlanıyor.

Aşı çalışmasında, gönüllülerin bir kısmına gerçek aşı, diğer bölümüne ise plasebo veriliyor. Bu yöntem, bilgisayar programı tarafından rastgele olarak belirleniyor ve hangi gönüllüye ne uygulandığını araştırma ekibi bilmiyor.

Gönüllü vatandaşlar üzerinde yapılan denemelerde, her 3 kişiden 2'sine gerçek aşı uygulanıyor. Bu sayede aşı olanlarla olmayanlar arasında etki farkı ortaya konulabiliyor.

Çalışmanın bitiminde, plasebo uygulanan tüm gönüllüler tekrar merkezlere davet edilecek ve gerçek aşı uygulaması yapılacak.

Çin menşeli COVID-19 aşısının gönüllü prosedürü

Çin menşeli COVID-19 aşısı, gönüllü 18-59 yaş arası, daha önce COVID-19 geçirmemiş vatandaşlara uygulanabiliyor.

Gönüllü olmak isteyen vatandaşlar, "https://covid19asi.calismasi.info" internet adresinden veya "0850 811 18 80" telefon numarasını arayarak başvuru yapabiliyor.

- Gönüllüler, ilk olarak araştırmaya katılan merkezlere telefon ya da internetten başvuruyor.

- Yetkililerce, gönüllülerin başvuru sırası ve çalışmaya dahil edilme uygunluklarına göre belirleniyor.

- Merkeze davet edilen gönüllülere aşı ile ilgili bilgi verilerek onam formu imzalatılıyor

- Uygulamanın 1. ve 14'üncü gününde gönüllü katılımcılar muayene ediliyor ve kadın gönüllülere gebelik testi yapılıyor.

- İlk gün hastalığın daha önce geçirilip geçirilmediğini gösteren antikor testi ve enfeksiyonun halihazırda geçirilip geçirilmediğini gösteren PCR testi yapılıyor.

- İlk gün aşının yan etkisi ve olası hastalık belirtileri günlük kartlara işlenmeye başlanıyor.

14. günde 2. doz aşı yapılıyor

- Test sonuçları negatif çıkanlardan rastgele 2 kişiye gerçek aşı, bir kişiye plasebo (boş aşı) uygulanıyor. İlk aşı uygulamasının ardından 14. günde 2. doz aşı yapılıyor.

- Uygulamanın 14. ve 28. gününde günlük kartlar toplanarak merkezde yetkililerce değerlendiriliyor.

- COVID-19 gelişip gelişmediğinin belirlenebilmesi için gönüllü katılımcı bir yıl boyunca haftalık olarak telefonla bilgilendirme alınarak takip edilecek ve belirtisi olanlar merkezde muayene edilecek.

- Katılımcılarda olası yan etkiler 28. güne kadar düzenli olarak telefonla bilgi alınarak izleniyor.

- Alınan ilaç ve tedaviler de yine aynı şekilde takip ediliyor.

50 milyon doz aşı alımı için imza atıldı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, söz konusu aşının teminine ilişkin bir sözleşme yapıldığını ve aralık, ocak ve şubat ayında toplam 50 milyon doz aşı alımı için imza atıldığını açıklamıştı.

Koca, şu an için sözleşmeye bağlanan 50 milyon doz için muhtemelen 11 Aralık gibi aşı takvimine başlanabileceğini söylemişti.

COVID-19 aşısında öncelik olacak mı?

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, aşı uygulamalarına ilişkin bilgi verdi.

Toplumsal bağışıklık kazanılması için nüfusun yaklaşık yüzde 60'ının aşılı ya da hastalığı geçirmiş olması gerektiğini anlatan İlhan, aşının da kime yapılması gerektiğinin belirlenmesinin çok önem taşıdığını söyledi. 

"Bunu grip aşısı gibi veya zatürre aşısı gibi düşünmemek gerekiyor. Karar verilmesi gereken konular var. Hastalığı geçirdiğinde daha olumsuz sonuçlar alınan kişilere mi yoksa hastalığı bulaştırma ihtimali daha yüksek olan kişilere mi yapılmalı, buna karar verilmeli.

Eldeki kaynaklar sınırlıysa, sağlık çalışanları, hizmet sektöründekiler gibi bulaştırma ihtimali daha yüksek olan kişilerin ilk olarak aşılanması daha önemli olacaktır diye gözüküyor. Bunun sonrasında toplumda diğer kişilerin aşılanmasına doğru ilerleyecektir. Tıpkı grip, zatürre gibi aşılar için nasıl şema belirlendiyse, COVID-19 aşısı için de ülkeye gelmeden önce bir algoritma konulacaktır."

"Aşı yüzde 100 korur diye bir şey saptanmış değil"

Prof. Dr. İlhan, aşı olan kişilerin hiçbir zaman hasta olmayacağı yönünde bir rehavete kapılmaması ve yine tüm tedbirlere uyması gerektiğini anlatarak, şunları söyledi:

"Aşı yüzde 100 korur diye bir şey saptanmış değil şu an için. Aşı olsak da kişiler yine fiziksel mesafe-maske-hijyen kuralına uymalı, kapalı ortamlardan kaçınmalı, kapalı ortamlarda temiz hava bulunmasına özen göstermeli. Çünkü, hastalığı geçirse dahi kişi ortalama 3 ay sonra ikinci kez geçirebilir. Hatta son dönem ikinci üç ayın da bitmesiyle 3. kez hastalığa yakalanan kişiler var." 

Her yıl COVID-19 aşısı olunacak mı?

İlhan, COVID-19 aşısının her yıl yenilenip yenilenmeyeceğine ilişkin de şunları söyledi:

"COVID-19 aşısına ilişkin deneyimler çok az şu an için. Grip aşısı olanlardan kimileri hafif bir hastalık geçirirken kimileri daha ağır geçirdiğini söylüyor. Koronavirüs aşısı için de benzer bir durum olabilir. Bu, zamanla görülebilecek. Şu an için bunun analizini ve yorumunu yapmak çok doğru değil. En azından aşının özelliklerinin test edilebilmesi için uygulamanın üzerinden en az bir yıl geçmesi gerekiyor.

Öte yandan yıllık ve mevsimsel değerlendirme yapılır aşılarda, grip aşısında olduğu gibi ama COVID-19, grip gibi bir sezonun hastalığı değil, her mevsim görülebiliyor. Bu nedenle aşının üzerinden bir yıl geçtikten sonra değerlendirilmesi gerekiyor. Kişinin her yıl COVID-19 aşısı olup olmayacağına antikor düzeyine bakılarak karar verilmeli. Daha bu belli değil." 

TRT

Diğer Haberler
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Ada Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.