• BIST 8979.75
  • Altın 2278.534
  • Dolar 32.3091
  • Euro 35.0426
  • Lefkoşa 20 °C
  • Girne 19 °C
  • Mağusa 20 °C
  • İskele 20 °C
  • Güzelyurt 20 °C
  • Lefke 20 °C

12 yaşında tiryaki

Popüler kültürün bir parçası haline gelen kahvede, tüketim yaşı 12’ye kadar düştü. Peki, çeşitleri, aromaları ve renkleriyle cazibesini gittikçe artıran kahvenin yaş gözetmemesine uzmanlar ne diyor?
12 yaşında tiryaki

Yemen’den gelir, kırk yıl hatırı olur, görücüye gidildiğinde, bayramda, seyranda içilirdi… Kahve ile ilgili ezberimiz son on yılda değişti.

Marka ve zincirlerle popüler endüstri ürününe dönüşen kahve hedef kitle yelpazesini oldukça geniş tutuyor. Temelde Arabica ve Robusta adında iki türü olan kahve, kullanılan yöntem ve demleme şekilleriyle çeşitleniyor. Süt, bitkisel süt, krema, çikolata, Hindistan cevizi gibi farklı tatların eklendiği, sıcak ve soğuk seçeneklerin sunulduğu kahve çeşitlerinin çocukların radarına girmesi kaçınılmaz oluyor.

Uluslararası Kahve Organizasyonu (ICO) verilerine göre Türkiye’de kahve tüketimi yıllık ortalama kişi başına yüzde 15,6 artış gösteriyor. Türkiye’de 2012-2013 döneminde kişi başına 595 gram olan kahve tüketimi 2015-2016’da 920 grama ulaştı. Barista eğitmeni Naim Koca, bu rakamın bugün kişi başı 1 kilogramı aştığını tahmin ediyor.

Kahve mi, kahveli içecek mi?

Koca, kahve sektörünün son 10 yılda kurumsallaştığını, zincir kahvecilerin yaygınlaşmasıyla tüketim yaşının düştüğünü söylüyor.

“Bu artışın gözlemlendiği 2007’lerden önce, 12 yaşı bir kenara bırakalım, neredeyse 18 yaşına kadar anne babalar kahve tüketmesine izin vermezdi çocuklarının. Ancak ‘Şimdi zincir kahvecilerin kuyruklarında duyabilirsiniz çocukların seslerini; ‘Baba ben white chocolate mocha istiyorum, mocha içelim,’ diye yükselen talepleri…”

Koca’ya göre çocuklar daha çok sütlü ve çikolatalı veya başka aromalarla tatlandırılmış kahveli içecekleri tercih ediyorlar. Bu kahveler seyreltilmiş olduğu için sade kahvelere kıyasla içerdiği kahve miktarının direkt azalması anlamına geliyor.

“Kafein miktarı sade kahvelerde biraz yüksek olmasından kaynaklı kalp çarpıntısına sebebiyet verebilir, herkese verecek diye bir kaide yok. Kafeinden kaynaklı kalp hızlı çarpabiliyor. Zaten buradaki en önemli şey kahve tüketiminin zaman aralıkları… Yani her saat değil, devamlı içmek doğru bir şey değil. Genelde minimum 2-3 saat arasında bir zaman bırakırsak bu zaman da vücudumuza zarar vermeyecektir.”

“Kalp ritmi hızlanınca bütün organlara kan pompalanıyor”

Kahveyi kararınca tüketince sağlık problemleri olmayan bireylerde bir sorun çıkmayacağını belirten Koca, kahvenin faydalarının da altını çiziyor.

“Kalbin ritmini hızlandırmasıyla beraber bütün organlara kan pompalanıyor. Bu da ne yapıyor? İster istemez zaten vücudu düzenlemeye başlıyor. Düzenlemesiyle birlikte aslında kahvenin de faydası saymakla bitmiyor.”

Uyku düzensizliği

Kahvede, yaş grubu ve tüketim sıklığı önemli. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Mürsel Haspulat’a göre tüketim yaşının 12’ye düşmesi üzerinde durulması gereken bir konu.

“Bizim çocuklarda gördüğümüz hastalıkların ve sorunların birçoğu yeme içme düzeninden kaynaklanıyor. Kahve de bunlardan zararlı olanlarından biri. Özellikle sınav temposuna alışmakta ders çalışmak için kullanılmaya başlandığını duyuyoruz. Kahve içen bir çocuğun bir kere kalp hızı artacağı için ve titremeleri olacağı için bir kaygı durumu da oluşur ve bu uyku düzensizliğini de beraberinde getirir. Uyku düzensizliği zaten bizim en korktuğumuz şey çünkü gece uykusunu alamamış bir çocuğun hormonal dengesi de bozulmaya başlar.”

Kalp ritminin hızlanması bugünün sorunu ancak çocuklar için gelecekte yaşanabilecek bazı altta yatan rahatsızlıkları tetiklemek gibi bir etkisi de olduğunu anlatıyor Haspulat;

“İleri yaşlarda görülen reflü ya da dispepsi dediğimiz şişkinlik tarzı bağırsak sorunları erken yaşta olmaya başlıyor eğer kahve alımını arttırırlarsa. Çocuklarda altta yatan ve bilinmeyen bir genetik kalp rahatsızlığı altyapısı varsa bunun aritmiği yani ritim bozukluğuyla birlikte daha erken yaşta ortaya çıkmasına neden oluyor. Yani ileri yaştaki sorunların erken yaşta ortaya çıkması gibi tetikleyici bir rol üstleniyor yeme içme düzensizliği ve kahve gibi uyarıcı maddelerin erken kullanımı.”

“Kahve tüketimine kati kurallar getirmeye gerek yok”

Haspulat, gençlerin kahve keyfinden geri kalmasına, kendilerini zorlamalarına ‘hiç içmemeliyim’ deyip kendilerine kati kurallar koymalarına gerek olmadığını söyledi.

“Çocuklarda altta yatan ve bilinmeyen bir genetik kalp rahatsızlığı altyapısı varsa bunun aritmiği yani ritim bozukluğuyla birlikte daha erken yaşta ortaya çıkmasına neden oluyor. Yani ileri yaştaki sorunların erken yaşta ortaya çıkması gibi tetikleyici bir rol üstleniyor yeme içme düzensizliği ve kahve gibi uyarıcı maddelerin erken kullanımı.”

Tadı ve kendine özgü rayihası ile pek çok insanın vazgeçemediği kahve pek çok kaynağa göre dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek. Bu kadar seviliyor olmasının kendine göre haklı tarafları var. Ancak bunu yaparken gözden kaçırılmaması gereken şey; ölçülü tüketilmesi.  

TRT

  • Yorumlar 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Ada Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.